İnci Hakkında
İstiridye gibi kabuklu deniz hayvanlarının içinden çıkarılan, genellikle ziynet eşyası olarak kullanılan küçük tanedir. Bunlar, küçük, yuvarlak, yüksek değerli, sert ve sedef rengindedirler. Hayvanın vücuduna bir kum tanesi, bir parazit veya yapay olarak bir sedef parçası girince, kendini koruma amacıyla etrafını kaplayan sedefimsi bir madde salgılar. Böylece tabaka üst üste gelerek küresel inci meydana gelir.
Eski bir Arap efsanesi bize, incilerin, ayışığı ile dolu çiğ damlalarının okyanusa düştüğü ve istiridyeler tarafından yutulduğu zaman oluştuğunu anlatır. Modern ve bilimsel açıklama bu kadar romantik olmamakla birlikte, yine de oldukça büyüleyicidir.
Bu nedenle sonuçta ortaya çıkan çekirdek, doğal incide olduğundan çok daha büyüktür. Yine de güzel ve taş kalitesinde bir inci yaratmaya yetecek kadar sedef (uyarıyıcı kaplayan salgılanmış sıvı) tabakası bulunduğu sürece, çekirdeğin büyüklüğünün güzellik veya dayanıklılık açısından hiçbir önemi yoktur.
Esas olarak üç tip inci vardır: doğal, kültür ve taklit.
Bir kültür incisi de yukarıda belirtilen işlemler sonucu oluşur. Tek fark, uyarıcının cerrahi olarak yerleştirilmiş bir boncuk veya Sedef denilen bir kabuk parçası olmasıdır. Bu kabuklar genellikle kendi açılarından kaliteliinciler için uyarıcı katalizörleri olarak önemli miktarlarda para eden sürtülerek parlatılmış istiridye kabuklarıdır.
İnciler tatlı veya tuzlu sularda oluşabilir. Tipik olarak tuzlu su incileri daha yüksek kaliteli olma eğilimine sahiptir; buna rağmen kalite bakımından yüksek kaliteli kabul edilen tatlı su incisi türleri de vardır. Tatlı su incileri, en sık rastlananı kabarmış pirinç görünümlü olduğu halde, şekil olarak çok düzensiz olma eğilimine sahiptir. Bununla birlikte, değeri belirleyen, incinin kaynağından ziyade tek tek incilerin özellikleridir.
Bir inci elde etmek için kullanılan yönteme bakılmaksızın, süreç genellikle birkaç yıl sürer. Midyelerin. Üç yıla kadar sürebilecek olgun bir yaşa gelmesi ve sonra bir uyarıcının yerleştirilmesi veya doğal olarak girmesi gerekir. Uyarıcı yerleşir yerleşmez, incinin tam büyüklüğüne ulaşması bir üç yıl daha sürebilir. Uyarıcı genellikle reddedilebilecek, inci müthiş bir şekilde şekil bozukluğuna sahip olacak veya istiridye hastalıktan veya sayısız komplikasyondan dolayı ölebilecektir. Beş ila on yıllık bir dönemin sonuna kadar, yalnızca istiridyelerin %50’si canlı kalmış olacaktır. Üretilen incilerden ise yalnızca yaklaşık %5 kadarı en iyi mücevher üreticileri için yeterli kalitede olacaktır. Başından itibaren inci yetiştiricilerinin, birçoğu hiçbir üretimde bulunmayacak veya ölecek olan, yetiştirilmiş her istiridye için 100 USD’den fazla harcama yapacağını tahmin edebilir.
Taklit inciler tamamen ayrı bir üretim biçimine sahiptir. Çoğu durumda bir cam boncuk, balık pullarından yapılan bir solüsyonun içerisine daldırılır. Bu kaplama ince olup sonunda aşınabilir. Sahte inciler dişlerinizin üzerinde kayar, halbuki gerçek incilerin üzerindeki sedef tabakası pürüzlü bir his verir. Mayorka Adası, taklit inci sanayii ile tanınır.
İnci Nerede Bulunur?
Tarihsel olarak dünyanın en iyi incileri, İran Körfezi’nden, özellikle bugün Bahreyn olarak bilinen yerde yetiştirilmektedir. İran Körfezi’nin incileri, nefeslerini tutarak dalış yapan dalgıçlar tarafından toplanan doğal incilerdir. Körfez incilerinin özel parlaklığının sırrı, muhtemelen ada çevresindeki tatlı ve tuzlu suyun benzeri olmayan karışımından elde edilmiştir. İran Körfezi’nin doğal inci sanayii, büyük petrol birikimlerinin keşfedilmesi ile 1930’ların başında ne yazık ki birdenbire sona ermiştir. Bir zamanlar inci için dalış yapanlar, zenginliği, petrol sanayii tarafından getirilen ekonomik patlamada aramıştır. Sızan petrolden kaynaklanan su kirliliği ve istiridyelerin gelişigüzel aşırı avlanması esas olarak bir zamanlar Körfez’in inci üreten eski sularını mahvetmiştir. Bugün inci dalgıçlığı yalnızca bir hobi olarak yapılmaktadır. Yine de Bahreyn, yüksek kaliteliinciler için en önde gelen ticaret merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Aslında, bölgenin mirasını korumak çabası içerisinde, kültür incileri Bahreyn inci piyasasında yasaklanmıştır.
Doğal incilerin en büyük stoğu muhtemelen Hindistan’da bulunmaktadır. İronik olarak Hindistan’ın doğal incistoğunun çoğu Bahreyn’den gelmektedir. İnci kaynağını büyük ölçüde kaybetmiş olan Bahreyn’in aksine, geleneksel inci avcılığı Hindistan’da küçük çapta hala devam etmektedir.
İncilerin kültür edilmesi sanatı, Kokichi Mikimato adlı bir adam tarafından 1893 yılında Japonya’da icat edilmiştir. Küçük bir sedef (midye kabuğunun iç tarafındaki beyaz madde) boncuğun bir istiridyeye yerleştirilmesi sureti ile o istiridyenin uyarıcıyı sedef (bir inciyi meydana getiren salgılanmış madde) ile kaplamaya başladığını keşfetmiştir. Bugüne kadar Japonlar, istiridyelerin tohumlanması konusunda en önde gelen uzmanlar olarak kabul edilmiş olup Mikimoto ailesi en büyük inci üretici imparatorluklarından biri olmaya devam etmektedir.
İlginç bir şekilde, Japonya dışında kültür incilerinin yetiştirilmeye başlandığı ilk yerlerden biri Meksika’da Kalifoniya Körfezi yakınlarındadır. Ne yazık ki Meksika incileri, doğal inci istiridyesi yataklarına aşırı avlanma darbesi indirdiği ve Meksika Hükümeti 1940’ların sonunda avlanma yasağı kanunu çıkardığı zaman uluslararası piyasadan silinmiştir. Bugün Meksika, yarım (yuvarlak değil yalnızca inci dilimleri veya yarımküreleri anlamında) kültür incileri ile dünya piyasasına geri dönmeye çalışmaktadır.
İnciler büyük çoğunlukla Japonya, Avustralya, Endonezya , Myanmar , Çin Hindistan, Filipinler ve Tahiti’den gelmektedir.
Bununla birlikte Japonya, dünya inci piyasasının kabaca %80’ini kontrol etmekte olup Avustralya ve Çin sırasıyla ikinci ve üçüncü sıradadır. Avustralya, Endonezya ve Myanmar etrafındaki Güney Denizi suları, büyükbeyaz incileri ile ünlüyken, Japonya’nın incileri parlak özellikleri nedeniyle çok değerli kabul edilmektedir. Tatlı su incileri Çin’in inci çabalarının ana kısmını oluşturmaktadır. Daha öncede belirtildiği gibi Hindistan, doğal olarak meydana gelen incilerin en son üreticilerinden ve işleyicilerinden biri olarak tanınmaktadır. İlginç bir şekilde, Avustralya’nın incileri Endonezya ve Myanmar ile aynı denizden elde edilmesine rağmen , Avustralya yalnızca geldikleri su güruhunun değil aynı zamanda menşe ülkesinin önemini vurgulamak sureti ile kendi incilerinin diğer Güney Denizi incilerinden üstün olduğunun reklamını yapmaktadır.
İncinin Değeri Nasıl Anlaşılır?
Eğitimsiz bir göz için birçok inci oldukça benzer görünebilir. Tam tersine, inciler ile ilgili karmaşık bir hiyerarşi ve bir incinin değerini belirleyen çeşitli faktörler vardır. Parlaklık ve boy genellikle aranacak iki ana faktör olarak kabul edilir. Örneğin parlaklık, tabakaların inceliğine ve düzgünlüğüne bağlıdır. Parıltı ne kadar koyu olursa, şekil ve yüzey de o kadar kusursuz ve inciler okadar değerli olur. Ayrıca inciye baktığınız zaman yüzünüzün yansımasını net bir şekilde görebilmeniz halinde, bu yüksek kaliteli bir parlaklıktır. Yansıma ne kadar bulanık olursa, inci de o kadar az değerli olur. Diğer taraftan boy, inciyi yaratan istiridyenin yaşı (daha olgun istiridyeler daha büyük inciler üretir) ve incinin kültür edildiği yer ile ilgilidir. Avustralya’nın Güney Denizi suları daha büyük inciler üretme eğilimindedir. Bunun nedeni muhtemelen, kıyı şeridi boyunca suyun okyanus tabanından zengin besinler almasıdır. Yine bölgede sık rastlanan midye tipinin de nispeten daha büyük inciler üretme eğilimine sahip olduğu görülmektedir.
Günümüzde, gerçek inci isterseniz, muhtemelen bir kültür çeşidi almak zorunda kalacaksınız. Doğal inciler(insan yardımıyla yapılmayanlar) o kadar nadir ve pahalı hale gelmiştir ki, insanların büyük bir çoğunluğu için tek seçenek kültür incisidir. Bununla birlikte en üstün kaliteli doğal ve kültür incileri, görünüm ve kalite bakımından çıplak göze benzer görünür. Yalnızca eğitimli bir göz ancak bir röntgen makinasında fark sezebilir.Kültür incileri, daha büyük bir göbek veya çekirdeğe sahip olma eğilimindedir. Ancak diğer bütün bakımlardan özdeştirler.
İlginç bir şekilde, en iyi kültür incileri, incinin çıkarılmasından sonra ölen istiridyelerden gelenlerdir. İncinin çıkarılmasından sonra ölmeyen istiridyeler ‘Biwa’ incileri denen incileri üretir. Her zaman olmamakla birlikte, Biwa incilerinin fiyatı ölen çeşitten genellikle daha azdır.
İnciler bir çok renkte de elde edilir. En popüler renkler beyazlar, kremler ve pembelerdir. Gümüşi, siyah ve altın rengi de artan bir ilgi çekmektedir. Aslında koyu parlak siyah bir inci, inci sanayiindeki daha nadir bulunanlardan biridir ve genellikle yalnızca Güney Denizi’nde Avustralya yakınlarında bulunur. Bu nedenle, daha pahalı incilerden biri olabilirler.
İncide Renk
İnciler bir renk yelpazesi içinde bulunabilirler; örneğin pembemsi (genellikle roze denen), gümüş beyazı, krem, altın, gri, konyak ve siyah. Renk çokluğu, hem renkli hem de beyaz bazlı inciler için bir normdur. Renk yoğunluğu değeri etkiler; bununla birlikte, günlük moda eğilimleri ve renk talebi durumları da inci fiyatlarını etkiler.
Seyyah İncisi (La Peregrina Pearl)
Gümüş renkli, emsalsiz, 131 gramlık ve kusursuz damla şekliyle La Peregrina tarih boyunca gözden düşmemiştir.
Orijini Güney Amerika’ya dayanan La Peregrina 16. yüzyılda İspanyol denizciler tarafından Kral II.Phillip’e verilmiş o da İngiliz kraliçesi Mary’a düğün hediyesi olarak sunmuştur.
Yüzyıllarca İspanyol kraliyet ailesince saklanmış daha sonra da Fransız saraylarını süslemiştir.
1969 yılında İngiliz aktör Richard Burton tarafından 37 bin USD karşılığında satın alınıp eşi Elizabeth Taylor’a sevgililer günü hediyesi olarak verilmiştir.
Pırlanta ve yakutlarla süslü bu mücevher Elizabeth Taylor’ ın vefatına kadar son sahibinin boynunu süslemekteydi.
Taylor öldükten sonra sahipsiz kalan La Peregrina’nın 2011 yılının aralık ayında New York’ta yapılacak bir müzayedeyle 2-3 milyon dolar arasında bir fiyata yeni sahibine kavuşması beklenirken.
Müzayede de La Peregrina’nın değerinin 3 milyon dolar tahmin edildiğini, ancak teklifin çok üstünde kalarak tahminleri aştığı ve 2011 yılının Aralık ayında 11.842.500 $ (£ 7.6million) gibi bir dünya rekoru fiyata Elizabeth Taylor’ın koleksiyonunun bir parçası olarak satıldığı açıklandı.
Umut İncisi (Hope Pearl)
Tuzlu su yumuşakcaları tatlı su akrabalarına nazaran daha büyük oldukları için genelde incileri de o nispette büyük olur. Ancak çok nadir de olsa tatlı su incilerinin de devasa boyutlara ulaşabilmesi mümkündür.Bunun en canlı örneği ise umut incisidir. 1170 gramlık bu inci genel olarak saf bir beyaz ışık verse de, yeşilimsi bir bronz renge de sahiptir.
19.yüzyılın ünlü bankerlerinden Henry Hope tarafından satın alınan inci günümüzde Londra Doğal Tarih Müzesi’nde sergilenmektedir.
‘Allah’ İncisi (Pearl of Allah)
Doğal inciler arasında en büyüğü olarak da adlandırılan ‘Allah İncisi’nin hikayesi 2500 yıl öncesine kadar dayanır. 6350 gramlık inci ilk olarak Taoizm’in kurucusu Lao Tzu tarafından barış ve uyumun sembolu olarak adlandırılmış ama daha sonra kaybolmuş ve nihayet 1934 yılında Filipinler’de Etem adında bir inci dalıcısı bulmuş ve ‘Allah İncisi’ ismini vermiştir. 40 milyon USD değer biçilen inciyi Usame Bin Ladin de almaya çalışmış ama Victor Barbish adlı bir koleksiyoner incinin sahibi olmuştur.
Arco Vadisi İncisi
Marko Polo’nun rivayetine göre; 1495 gramlık bu devasa inci, Çin imparatoru tarafından ünlü Moğol hükümdarı Kubilay Kağan’a hediye edilmiştir.
Barok şekilli inci en son olarak Abu Dabi’deki bir açık artırmada 8 milyon USD karşılığında ismini açıklamayan bir Fransız kolleksiyonere satılmıştır.
Abernathy İncisi (Abernathy Pearl)
26.6 gramlık bu tatlı su incisi, İskoçya nehirlerinde bulunan en mükemmel incidir. Abernathy incisi hem boy hem de kalite olarak bulunması en nadir incilerdendir.
Abernathy İncisi 1967 yılında profosyonel bir inci dalıcısı olan Bill Abernathy tarafından İskoçya’daki Kay nehrinde
garip şekilli bir istiridyenin içerisinde bulunmuştur.
Abernathy incisinin ünü bütün ülkeye yayılmış ancak sanayi devriminin tatlı su kaynaklarına verdiği kalıcı zarar istiridye nüfusunu ortadan kaldırmış ve bir efsaneye dönüşen bu incinin herhangi bir eşi daha bulunamamıştır.
1992 yılına kadar Cairncross şehrinde bir mücevher dükkanında muhafaza edilen inci daha sonra ismini açıklamak istemeyen bir müşteriye satılmıştır.
Afrodit İğnesi (Aphrodite Pin)
Günümüz Kıbrıs’ında Kouklia olarak bilinen yerleşimin yakınındaki Afrodit Tapınağı’nda bulunmuştur. Bulunduğu lahitte açıkca yazılmıştır ki; Aratas’ın eşi Paphoslu Afrodit Eubola tarafından kullanılmıştır. En eski İnci örneklerinden biri olan bu mücevher, eski çağlarda Kıbrıs ve ortadoğu’nun en önemli din merkezlerinden biri olan Paphos M.Ö. 294 yılında Mısır kontrolüne geçmesiyle Afrodit Tapınağı’na adanmıştır. Günümüzde ise diğer birçok tarihi eser gibi TheBritish Museum’da sergilenmektedir.
Chrysanthemum Brooch (Krizantem Broş)
Paulding Farnham tarafından Tiffany & Co. için 1904 yılında tasarlanan bu eşşiz broş, platinyum, pırlanta ve Missisipi tatlı su incilerinin kombinasyonuyla oluşturulmuştur. Tatlı su incilerinin asimetrik olmaya yatkın karakteri bu broşta farklı bir tasarımın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Ünlü Amerikan opera sanatçısı Lillian Russell tarafından alınan broş en son olarak Amerikan Doğal Tarih Müzesi’ndeki yerini almıştır.
İnci Bakımı
Parfüm, oje, saç spreyi ve alkol muhteva eden kozmetik ürünlerin içerdiği kimyasallar incili takılarınızın renk ve parlaklığını bozabileceğinden dolayı direk temastan kaçının ve temas halinde hafif bir sabun ve yumuşak bir bezle ılık suda yıkayın. İncilerinizin parlaklıları içerisindeki nem miktarıyla doğrudan orantılıdır. Bu sebeple incilerinizin uzun süre kapalı ve nemsiz bir ortamda tutulmamaları gerekmektedir. Düzenli bakım ve sık havalandırmayla incileriniz matlaşmayacak ve kırılganlıkları azalacaktır.
Diğer birçok değerli taşa nazaran organik bir yapıya sahip inci daha kırılgan ve çizilmeye müsaittir. Bu yüzden incilerinizi muhafaza ederken diğer mücevherlerinizle temas etmemesini sağlamalısınız. Bunun için yumuşak bir kumaş ile sarmak yeterli olacaktır.
Yuvarlak İnciler
Yuvarlak inciler kusursuz bir küre şekline sahiptirler. Bir inci kabuklu deniz hayvanının içerisinde ne kadar fazla kalırsa şeklinin de o oranda bozulduğu ve yuvarlaklığını kaybettiği bilinmektedir. Hem büyük hem de kusursuz yuvarlaklığa sahip inciler oldukça ender bulunmaktadır. Bulunanların birçoğu ise Güney Denizi’nden çıkarılmaktadır.
Yuvarlağa Yakın İnciler
Yuvarlak incilerle şekil farkı çıplak gözle görülemeyen, küre şekline çok yakın incilerdir. Şekil, incinin kalitesi açısından önemli bir faktör olduğu için, gözle görülemeyen bu şekil farkı bile incinin değerini düşürür. 20. yüzyıldaki kültür incisi üretiminin tüm dünyaya yaygınlaşmasından önce doğal yollarla elde edilen incilerin bir çoğu yuvarlağa yakın incilerdendi.
Oval İnciler
Genelde tatlı su kabuklu hayvanlarının ürettiği inciler farklı şekillere meyillidir. Bunun en yaygın örneği ise oval incilerdir. Tatlı su kültür incilerinin Çin’de üretilmeye başlaması ile dünyada yaygınlaşmıştır. Değerli olanları simetrik şekle sahip oval incilerdir. Oval formu sıklıkla, aynı kabukta büyüyen iki incinin birleşmesinden doğar.
Buton(Düğme) İnciler
Birçok insan kabuklu deniz hayvanlarının bir tek inci ürettiğini zannader. Bunun aksine tek bir kabuklu hayvan bir düzine inci üretebilir. Buton şeklinin oluşumu da bu sebeptendir. Diğer incilerin arasında kalanlar yana doğru genişleyerek bu şekli alır. Yüzyılın başında Amerikan tatlı su incilerinden üretilen bu inciler tekstilde düğme olarak kullanılmış ancak plastik sanayinin gelişimi ile geri planda kalmışlardır.
Biwa İncileri
‘Biwa'; Japonya’nın Kyoto şehrinin yakınındaki bir gölün ismidir. Bu göl Japon tatlı su incisi üretiminin merkezidir. İlginç şekil ve renkleriyle ünlü olan bu inciler halen sadece Japonya’da üretilmektedir.
Tarihte İnci
Binlerce yıl önce, yazılı tarihten uzun zaman evvel, ilk insan ilk inciyi muhtemelen deniz kıyısında yiyecek ararken keşfetmiştir.
Tarih boyunca inci, sıcak iç parıltısı titrek yanar dönerliği ile, en çok değer verilen ve aranan değerli taşlardan biri olmuştur. Birçok kültürün dininde mitolojisinde en eski zamanlardan beri inciye sayısız atıf bulunabilir. Hindular inciyle ay arasında bir bağ kurmuş, evlilik seremonilerinde ise saflığın bir sembolu olarak eşe hediye edilmiştir.
Eski Mısırlılar inciler kendileriyle birlikte gömecek kadar değer vermiştir. Markus Antonius’tan bir bahis kazanıp bütün bir ülkenin varlığını bir öğünde yutabilmek için, Kleopatra’nın tek bir inciyi bir kadeh şarap içerisinde eritip içtiği rivayet edilir.
Bilinen ilk inci takı milattan önce 520 yılında ölen bir Pers kraliçesinin lahitinde bulunmuştur. Günümüzde Paris’deki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
Eski Roma’da inciler, varlık ve sosyal statünün en üstün simgesi olarak kabul edilmiştir. İnci mücevhertakabilmek ise yalnızca aristokratlar için bir lükstü. Grekler inciye hem rakipsiz güzelliği hem de aşk ve evlilik ile ilişkisi dolayısıyla çok değer vermiştir.
Asil sınıftan güzel genç kızların zarif inci kolyeler taktığı Karanlık Çağlar boyunca kahraman şövalyeler incileri genellikle savaş alanlarına taşımışlardır. Parlak değerli taşların sahip olduğu sihrin kendilerini zarar görmekten koruyacağına inanmışlardır.
Rönesans, Avrupa kraliyet saraylarının inciler içerisinde yüzdüğüne tanıklık etmiştir. İncilere çok değer verildiğinden dolayı, çok sayıda Avrupa ülkesi asil sınıf dışındakilerin inci takmasını yasaklayan kanunlar çıkarmıştır. Avrupa’nın Yeni Dünya’ya yayılışı sırasında, Orta Amerika sularında inci bulunması, Avrupa’nın servetine servet katmıştır. Ne yazık ki denizde yetişen değerli taşlara yönelik açgözlülük ve zaaf, 17 yüzyılda bütün Amerikan inci istiridyesi popülasyonunun tükenmesine yol açmıştır.
1900’lerin başında doğal incilere yalnızca zengin ve ünlüler ulaşabilmiştir.1916 yılında, ünlü Fransız kuyumcu Jacques Cartier, değerli gayrımenkul karşılığında iki inci kolye vererek New York’un ünlü Beşinci Caddesi’ndeki mağazasını almıştır.
Bugün inci yetiştiriciliğinin ilerlemesi ile, inciler herkes tarafından alınabilmekte ve bulunabilmektedir. Kültür incileri doğal incilerle aynı özellikleri paylaşmakta olup canlı istiridyeler tarafından yetiştirilmektedir. Tek fark insan tarafından gerçekleştirilen az miktardaki teşviktir.
Eski çağlardan beri, inci kusursuz güzelliğin simgesi olmuştur. Bilinen en eski cevher olup yüzyıllar boyunca en değerli taş olarak kabul edilmiştir. M.Ö. 520 yılında ölen bir Pers prensesinin lahdinde bulunan, bilinen en eski mücevher parçası Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir. Eski insanlar için inci ayın simgesiydi ve sihirli güçlere sahipti. Klasik Roma’da yalnızca belirli rütbeye sahip insanların inci mücevher takmasına izin verilirdi. Edebi olarak inci kelimesinin Latince karşılığı ‘eşsiz’ demektir ve bu, iki incinin birbirine benzemediğinin kanıtıdır.
İnciler saflığı ve masumiyeti simgelemeleri nedeniyle ideal düğün hediyesi olarak kabul edilmiştir. Hindu dininde, delinmiş incinin hediye edilmesi ve delinmesi evlilik törenin bir parçasını oluşturmuştur.
Romantik dillerde (İspanyolca, Fransızca, İtalyaca) margarita inci demektir. İnci kelimesi İngilizce dilinde 14. yüzyılda görülmüştür. Onüçüncü ve ondördüncü yüzyıllarda inciler, Avrupa’da şahsi süs olarak çok moda olmuştur. İngiltere Kraliçesi I.Elizabeth’in dizlerine kadar uzanan 7 adet inci kolyesi bunun kanıtıdır. Hem erkek hem de kadın giysileri incilerle işlenmiştir.
Amerika kıtalarında hem İnkalar hem de Aztekler, güzellikleri ve sihirli güçleri dolayısıyla incilere değer vermişlerdir.
Kültür incisi nedir?
Kültür İncileri, canlı istiridyelere (Akoya veya Güney Denizi İncileri ) veya midyelere (Tatlı su incileri) yerleştirilen ve genellikle doğal kabuktan bir boncuk ve/veya etli bir doku parçası olan bir küçük uyarıcıdan elde edilir. İstiridyeler veya midyeler, uyarıcıya tutunan ve sedef denilen bir madde salgılar. Sonuçta ortaya çıkan sedef tabakaları incileri oluşturur.
Kültür incileri ile taklit inciler aynı şey midir?
Hayır. Kültür İncileri, istiridye veya midye içerisinde doğal ortamlarında zamanla oluşur. Taklit veya sahte inciler ise çeşitli ürünlerden insan eliyle yapılır.
Bazı kültür incilerini diğerlerinden daha pahalı yapan nedir?
Kültür incileri, doğa tarafından oluşturulan organik değerli taşlar olduğundan, iki inci asla birbirinin aynısı olmaz. İnci mücevheratın kalitesinin ve fiyatının belirlenmesinde çeşitli faktörler etkili olur. Parlaklık, Yüzey Dokusu, Şekil, Renk, Boy, Eşleştirme, Nadirlik kültür incilerinin maliyetlerini belirleyen başlıca özelliklerdir.